ulus baker

wigwam
1960 yılında leningrad’ta dünyaya gelen baker, orta doğu teknik üniversitesi (odtü) sosyoloji bölümü’nden mezun oldu. rusya federasyonu, fransa ve kıbrıs’ta yaşayan baker, politik teori, medya, sinema teorisi konularında çalıştı.

gilles deleuze, baruch spinoza hakkında makale ve çevirileri bulunan baker, dziga vertov üzerine de sinema eleştirileri yapmıştı. odtü’de öğretim görevlisi olarak çalışan baker, istanbul bilgi üniversitesi’nde "kültürel incelemeler" dersi vermeye başlamıştı.

baker’in birikim dergisi’ne yazdığı yazıların yanı sıra, birikim yayınları’ndan çıkan aşındırma denemeleri, öteki yayınları’ndan çıkan "kant üzerine dört ders" ve "spinoza üzerine on bir ders" çevirileri var.

baker ayrıca özgür üniversitesi’nde sinema tarihi ve sosyoloji başlıklarıyla dersler de vermişti. (aö/eü)

kaynak: bianet

edit: ulus baker, içinde bulunduğumuz çağın en önemli düşünürlerinden biriydi. kendisi hiç bir zaman akademik entelektüel kaygılar duymadan, dün gece bu dünyadan göçtü gitti. değeri bu sistemde anlaşılamayacak bir şahsiyetti. gittiği yerde mutlu olsun. başımız sağolsun.
scaremonger
tam anlamiyla bir mulksuz. hersey hakkinda bir fikir sahibi olan, bazi konularda ise derin bilgilere sahiptir; sinemada akimlar arasindaki ilişkiler olsun, ya da muzikte balkan muziginin nereden geldigi ya da neye etkidigi bilgisinin enginligi hakkinda ufacik bir fikir verebilir. bi de sigarasi var tabi. onu soylemeden gecmek olmaz.
tokalon
ulus baker,birikim dergisinin en yetkin kalemlerindendir.yakın zamanda kaybettiğimiz üstadımızın birbirinin aynısı iki pantolonu bulunmaktaydı.entellektüelliğin ukalalık,muhalifliğin küstahlık olmadığı inancını sadece duruşuyla kanıtlayan ülkenin biricik aydınıydı.
samparadasalata
insan olmanın ve bedenin bütün zaaflarından kurtulmuş bir düşünürdü. üstelik bu, çaba gösterdiği, uğraştığı, zorladığı bir durum değildi, kendiliğinden böyleydi. kırılan gözlüğünü seloteyple yapıştıran, tırnaklarını kesmeyi, arkadaşları uyardığında hatırlayan ve söz dinleyen biriydi. kolunun kırıldığını aylar sonra tesadüfen öğrenmiş ve yanlış kaynadığı için bir şey yapmamıştı. verdiği eserler, dersler ve kitaplara adanmış kısa bir hayatın ardından, halâ unutulmamış olması, bu denli çok seviliyor ve özleniyor olmasının, bu ülkede bir anlamı var mı bilinmez. ancak gerçek olan şu ki; ulus baker, yaşam algılayışıyla binlerce öğrencisine başka, bambaşka bir dünyanın ve gerçekliğin anahtarını verdi. yaşanabilir bir hayat kurma umudu, bu anahtarın açacağı kilitlerin arkasında duruyor.
tehlike
hatırı sayılır entelektüellerdendi. uzaktan uzağa sever, saygı duyardık. insan ne diyeceğini bilemiyor... ruhu şad olsun.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol